Bir hastalık olmadığı sürece, çok uzun zaman aç kalan bir kişide dahi kan şekeri 60 mg/dl altına düşmez, aç kaldığınız veya oruç tuttuğunuzda karaciğeriniz, yağ veya kas yakarak şeker değerlerini dengede tutmaya çalışmaktadır. Daha önce yapılan araştırmalar ve kriterler ile açlık kan şekeri 100-126 mg/dl arası ise gizli şeker, 126 mg/dl ve üzeri ise şeker hastalığı (diyabet) tanısı konmaktadır. Yapılan yeni araştırmalara göre açlık kan şekeri 90 mg/dl ve üzerinde olan kişilerde de gizli şeker hastalığının önemli bir oranda olduğunu gösterir. Genelde kilosu olan, ailesinde şeker hastalığı olan kişilerde gizli şeker hastalığı daha fazla olduğu gözlemlenmektedir. Bu sebeple açlık kan şekeri 90 mg/dl ve üzerinde ise (90-126 mg/dl arası) OGTT denilen şeker yükleme testinin yapılması ve şeker hastalığından korunmak için beslenme ve yaşam tarzı değişikliği önem taşımaktadır.
>Açlık Kan Şekeri Ölçümü Nasıl Yapılmalıdır?
Kısa ve hızlı insülin tedavisinin ve beslenme tedavisinin değerlendirilmesi için öğün öncesi ve öğüne başladıktan sonra kan şekeri ölçümü yapılması istenir. Bu izleme şekli, öğünde tüketilen karbonhidrat miktarı ile öğün öncesi uygulanan insülin dozuna karşı bireysel kan şekeri yanıtının görülmesi ve tedavinin yeniden değerlendirilmesi için önem taşımaktadır.
Açlık Kan Şekeri Tanısı Nasıl Konur?
Hipogliseminin en önemli özelliği, hepsinde olmasa da ileride diyabet adayı olmaya yatkınlık göstergesi olabileceğidir. Bu nedenle bu belirtileri yaşayan, ailesinde diyabet öyküsü bulunan hastalar, mutlaka bir doktora başvurup, halk arasında bilinen adıyla yükleme yani oral glukoz tolerans testi (OGTT) yaptırmalıdırlar. Bunun sonucuna göre de mutlaka diyet ve egzersiz, gerekirse de ilaç tedavisi almalıdırlar.
Açlık Kan Şekeri Belirtileri Nelerdir?Adrenalin (insülin karşıtı bir hormon) salınmasına bağlı olarak terleme, titreme, çarpıntı, açlık, endişe hali, karıncalanma. Beyinde şeker azalmasına bağlı olarak konfuzyon mental (kişileri tanıyamama, bulunduğu mekanı bilememe), baş dönmesi, halsizlik, davranış değişiklikleri, konuşamama, baş ağrısı, yorgunluk gibi şikayetler meydana gelebiliyor. Diğer belirtiler ile;
- Sinirlilik
- Titreme
- Yorgunluk
- Terleme
- Açlık hissi
- Baş ağrısı
- Bulanık görme
- Çarpıntı hissi
- Dikkat dağılması
Açlık Kan Şekeri Düşmesinin Nedenleri Nelerdir?
Kan şekerinin normalin altına düşmesidir. İnsanın normal açlık kan şekeri 85-100 mg/dl arasında seyir ederken, bu rakam toklukta 120-130 mg/dl arasında seyir eder. Uzun süren açlık durumunda yada tokluk sonrasında, özellikle şeker ve unlu mamullerden zengin bir yemek yedikten 2-3 saat sonra kan şekerinin düşmesi sonucu hipoglisemi yaşanır. Aşırı terleme, çarpıntı, ellerde titreme, konsantrasyon kaybı, konuşma güçlüğü, sinirlilik, bulantı, aşırı acıkma hissi, tam bilinç kaybı ile hipoglisemi oluşmasıdır.
Hipogliseminin Nedenleri Nelerdir?
Şeker ve insülin metabolizmasında bir düzensizlik olarak diyabetin erken dönemi olabilmektedir. Fakat her zaman neden bu değildir. Yoğun çalışma temposu, aşırı stres, ağır egzersiz durumlarında ve yeteri miktarda kalori yada karbonhidrat alınmadığı takdirde hipoglisemi görülme riski vardır. Tiroit ve böbreküstü bezleri başta olmak üzere bazı endokrin organların ürettiği hormonların fazlalığında yada yetersizliğinde hipoglisemi bulguları görülebilir. O nedenle hipoglisemiden yakınan bir hasta endokrin (hormon) açısından ayrıntılı bir şekilde değerlendirilmelidir. Eğer endokrin organ fonksiyonlarında bir düzensizlik yoksa ise, kişinin diyabete yatkınlığı düşünülür.
Hipogliseminin Gelişim Nedenleri Nelerdir?
Vücutta şeker metabolizmasından sorumlu olan esas hormon insülindir. İnsülin kanda oluşan şekerin hücreye girmesini sağlayan anahtar gibidir. Şekerli besin alımı ile insülin salgısında aşırı bir artış olmaktadır. Bunun da öğün sonrası kan şekerinde düşüşe neden olmaktadır. Bazı ilaçlar, hormonal yetmezlikler ve mide-bağırsak operasyonları sonrasında da hipoglisemi gelişebilmektedir.
Açlık Kan Şekeri Tedavisi;
Kullanılacak tek ilaç insülindir. Tedavi amacı, kan glukozunu normal düzeylerde tutmak, diyabete bağlı akut ve kronik komplikasyonlarının oluşumunu önlemek, varsa ilerlemesini durdurmak, normal büyüme ve gelişmeyi sağlamaktadır. Kısa etkili insan veya hızlı etkili analog insülinler (bolus) yemek sonu (postprandiyal) glisemiyi, orta etkili insan veya uzun etkili analog insülinler (bazal) açlık kan şekerini kontrol eder. Diyabet tedavisinde "bazal-bolus" insülin tedavisi esastır. Fakat çoklu doz insülin tedavisini uygulayamayacak diyabetlilerde kısa etkili ve orta etkili insan insülini veya hızlı etkili ve uzun etkili analog insülinler içeren hazır karışım insülinler sabah ve akşam yemeklerinden önce uygulanabilir