Kan Pıhtısı Kan pıhtılaşması, kanın kesilen bir damardan dışarı akmasının organizma tarafından engellenmesi sürecidir. Son yıllarda bilim insanları, pıhtılaşma olayı ile ilgili bazı yeni bulgular elde etmişlerdir. Bu bulgular, trombin ve trombokinazın yanında, plazmada bulunan globülinlerin de pıhtılaşma sürecinde etkili olduğunu göstermektedir. Kan kesilen bir damardan dışarı çıktığında, trombositlerin içerdiği trombokinaz veya sitozim adlı enzimler açığa çıkar. Ancak, globülinlerin nasıl bir etki gösterdiği henüz tam olarak açıklanmamıştır. "Kanama durdurucu globülin etkeninin" yokluğu dolayısıyla, tehlikeli bir hastalık olan kan dinmemesi meydana gelebilir. Kan hava ile temas ettiğinde yaklaşık 8-15 dakika içinde pıhtılaşır ve bu sürece "pıhtılaşma süresi" denir. Trombin, kanda protrombin adlı bir ön madde halinde bulunur. Bu madde, tromboplastin adlı enzim yardımıyla ve kalsiyum iyonlarının (Ca++) varlığında trombine dönüştürülür. Tromboplastin, parçalanan trombositlerden ve bir lezyon oluştuğunda doku hücrelerinden salınır. Ayrıca, Roma rakamları ile adlandırılan birçok pıhtılaşma faktörü pıhtılaşma mekanizması üzerinde etkiye sahiptir. Pıhtılaşma, aslında fibrinojenin fibrine dönüşmesidir. Plazmada normal durumda bulunan bu proteini (fibrinojen), karaciğer üretir. Bu da bazı karaciğer hastalıklarında pıhtılaşma bozukluklarının görülmesini açıklar. Bu faktörler, protrombin gibi karaciğerden kaynaklanır ve bazılarının birleşmesi için K vitamini gereklidir. Pıhtılaşma veya kanamanın durması (hemostaz), damarlar, kan pulcukları (trombositler) ve plazma ile ilgilidir. Damardaki yırtığın tıkanması ile kanamanın durması, pıhtılaşmanın son evresidir. Kan Pıhtılaşması ve Belirtileri Nelerdir? Atardamar ve toplardamarda iç katmanın zedelenmesi sonucunda trombositler bu bölgeye yapışır. Değişime uğrayan trombositlerden tromboplastin salgılanır ve trombus oluşur. Trombus uygun biçimde yok edilmezse beyin ve kalp gibi yaşamsal organların damarlarını tıkayarak ciddi durumlara yol açabilir. Bu durumda, kan kesilen damar dışında pıhtılaşmaz. Karaciğerde üretilen antitrombinin etkinliği, kanın damarlar içindeki normal akışını sağlar. Kan kusma durumunda da kan pıhtılaşması olayı gerçekleşmez. Kan kusma, bir mide kanama belirtisidir. Mide kanaması, verem, frengi kökenli ülserler, mide kanseri, gastrit ve mide ülseri gibi çeşitli hastalıklara sebebiyet verebilir. Kan Pıhtılarına Neden Olan Faktörler Trombosit çeşidine bağlı trombin adlı madde, kanın pıhtılaşmasını sağlayan bir protein formudur. Trombin, vücudun ihtiyacı oranında üretilir. Trombin, kanama durumlarında suda çözünmeyen bir forma evrilir. Bu, kanın durdurulması yönündeki bir adımdır. Yeni oluşan ve kanın pıhtılaşmasına yarayan bu maddeye fibrinojen adı verilir. Fibrinojen, pıhtılaşma sürecini hızlandırarak kanın durağan hale gelmesine izin verir ve yarada tampon uygulanana dek zaman kazandırır. Bu proteinin dış çeperlerinde yapışkan özellikli maddeler bulunur. Bu yapışma özelliği sayesinde pıhtılaşma zincirleme bir hal alır ve yaranın etkin olmadığı bölgelerdeki kanı da yara kısmını tutmaya yarar. Yaranın yüzeyindeki pıhtılaşma, bir ağ gibi yayılır ve vücutta kalan kanın dışarı çıkmasını engeller. Bu durumun oluşturduğu faktörler ve koşullar şunlardır:
Kan Pıhtılaşmasının Tedavisi ve İlaçlar Anti-agregan ilaçlar (aspirin, plavix gibi) kalp krizlerinde veya kalp damarlarına stent uygulandıktan sonra kullanılır. Kalp adelesini besleyen koroner damarlarda kan akımı tamamen kesildiğinde veya çok azaldığında kalp beslenemez ve kas hücrelerinde hasar oluşur ki buna toplumda kalp krizi (myokard infarktüsü) denir. Kalp damarlarının içinde oluşan yağ tabakaları zaman zaman çeşitli faktörlerin etkisiyle yumuşayıp üzerinde çatlaklar oluşabilir. Bu durumda vücut, kendini tamir etme refleksi ile bu bölgede yapışan trombositler gittikçe artarak sonunda damarı tıkayacak büyüklükte bir pıhtı oluşturur ve kalp adalesine giden kan akımı durur. Stentler, kalp damarlarında oluşmuş darlıklara yerleştirilen, balonla şişirilebilen tüp şeklinde borulardır ve bu vasıtayla kan geçişi sağlanır. Stentin yapısını oluşturan malzeme, kanla temas edip trombosit adı verilen pıhtılaşma hücrelerinin buraya yapışmasına sebep olur ve yine pıhtı oluşma riski ortaya çıkar. Bu nedenle aspirin ve plavix gibi anti-agregan ilaçlar, trombositlerin yüzeye yapışarak pıhtı oluşturmalarını ve bu şekilde kalp krizi veya stent tıkanmasını önler. Bitkisel Tedavi Yöntemleri Nelerdir? K vitamini, kanın pıhtılaşması için önemli olan protrombinin yapımında görevli bir vitamindir ve kanın pıhtı üretmesini sağlar. Hayvansal ve bitkisel besinlerin birçoğu K vitaminini içerir. Ispanak, yeşil yapraklı sebzeler, kuru baklagiller ve balıklar K vitamini açısından zengindir. Tedavide Yan Etkiler Nelerdir? Trombolitik tedavide, yan etkiler az değildir. Bu nedenle hastalar yakından takip edilmelidir. Eğer kanama, düşük kan basıncı ve alerjik belirtiler ortaya çıkarsa, doktor bilgilendirilmelidir. En ciddi kanama beyinde olan kanamadır. Her 100 hastadan birinde beyin kanaması görülebilir ve bu durum felç ile kendini belli eder. Trombolitik tedavi her zaman başarılı bir girişim değildir. Hastaların %10-25'inde tedavi başarılı olmayabilir. Özellikle uzun süredir pıhtı olan hastalarda pıhtı eritilemeyebilir. Hastaların %12'sinde pıhtı tekrar oluşabilir. |